Karpuz kestim Yiyen Yok

Stok Kodu:
9789752476615
Boyut:
12,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
152
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
70.GR. HOLMEN
Dili:
Türkçe
Kategori:
%30 indirimli
199,00
139,30
Taksitli fiyat: 1 x 139,30
9789752476615
362402
Karpuz kestim Yiyen Yok
Karpuz kestim Yiyen Yok
139.30

 

“Türküler, milletimizi ve o millete mensubiyetimiz oranında

kendimizi tanımanın bir kaynağıdır. Biliyoruz ki kendini

tanımazlık, tanrıtanımazlıkla kapı komşusudur...

...Türküler bizi anlatıyor olmaktan çıkmamıştır, biz

kendimizi dosdoğru anlayıp tanımaktan uzaklaştığımız için

türküleri de başka hazineleri de anlayamaz olmuşuzdur.”

Tanpınar’ın “mahalli klasik” dediği tarzdaki seçkin türkü

metinlerini birer “şiir” olarak ele alan Abak, yaptığı yorum ve

tahlillerle türküler üzerinden duyuş ve tasavvur ediş tarzımıza

dikkat çekiyor. Türküleri; toplumumuzu ve insanımızı tanımanın

sahih bir aracı olarak görüyor ve gösteriyor. Yalnızardıç, Yedi İklim,

Kaşgar ve Kılavuz gibi dergilerde yayımlandığında okurun büyük

ilgi ve beğenisini kazanan bu yazılar, türküler üzerine şimdiye

kadar yazılmış en orijinal ve iddialı metinler arasında yer alıyor.

Bu kitabın bir diğer özelliği ise birbirinden ilginç kültürel

unsurlara ve onların şekillenişine getirdiği çarpıcı yorumlardır:

Selçuklu medreselerinin taç kapıları niçin çok görkemlidir,

bayraktaki hilâl ve yıldız neyi simgeliyor, güneşin devlet arması

olmasının anlamı nedir, bazı kapılar niçin iki kanatlı ve çift

tokmaklıdır, kar beyaz olduğu halde niçin ‘kara kış’ deriz...

Şair Şaban Abak’ın samimi bir sohbet havasında kaleme aldığı;

bilgi, sezgi ve zekâ mahsulü bu denemeler, “kim” olduğumuz

sorusunu ezberle geçiştirmeyen her okuyucu ve “dinleyici”nin ilgisini çekecektir.

 

“Türküler, milletimizi ve o millete mensubiyetimiz oranında

kendimizi tanımanın bir kaynağıdır. Biliyoruz ki kendini

tanımazlık, tanrıtanımazlıkla kapı komşusudur...

...Türküler bizi anlatıyor olmaktan çıkmamıştır, biz

kendimizi dosdoğru anlayıp tanımaktan uzaklaştığımız için

türküleri de başka hazineleri de anlayamaz olmuşuzdur.”

Tanpınar’ın “mahalli klasik” dediği tarzdaki seçkin türkü

metinlerini birer “şiir” olarak ele alan Abak, yaptığı yorum ve

tahlillerle türküler üzerinden duyuş ve tasavvur ediş tarzımıza

dikkat çekiyor. Türküleri; toplumumuzu ve insanımızı tanımanın

sahih bir aracı olarak görüyor ve gösteriyor. Yalnızardıç, Yedi İklim,

Kaşgar ve Kılavuz gibi dergilerde yayımlandığında okurun büyük

ilgi ve beğenisini kazanan bu yazılar, türküler üzerine şimdiye

kadar yazılmış en orijinal ve iddialı metinler arasında yer alıyor.

Bu kitabın bir diğer özelliği ise birbirinden ilginç kültürel

unsurlara ve onların şekillenişine getirdiği çarpıcı yorumlardır:

Selçuklu medreselerinin taç kapıları niçin çok görkemlidir,

bayraktaki hilâl ve yıldız neyi simgeliyor, güneşin devlet arması

olmasının anlamı nedir, bazı kapılar niçin iki kanatlı ve çift

tokmaklıdır, kar beyaz olduğu halde niçin ‘kara kış’ deriz...

Şair Şaban Abak’ın samimi bir sohbet havasında kaleme aldığı;

bilgi, sezgi ve zekâ mahsulü bu denemeler, “kim” olduğumuz

sorusunu ezberle geçiştirmeyen her okuyucu ve “dinleyici”nin ilgisini çekecektir.

Kapat